reklam
GÜNCEL YEREL HABER 7,Dİ 24 SAAT GÜNCEL SİZİN SİTENİZ HOŞGELDİNİZ

Dügün Tv Aydin Çine


 

USA Radyo

Yazar fotoahmet 11 Nisan 2018 Çarşamba 0 yorum

Devamını Oku...

Deep House - 1.FM

Yazar fotoahmet 0 yorum

Devamını Oku...

181.FM - Classic Hits 181 DİNLE

Yazar fotoahmet 0 yorum

Devamını Oku...

108.FM THE OFFİCE DİNLE

Yazar fotoahmet 0 yorum
Devamını Oku...

Animeamaze Ratyo Dinle

Yazar fotoahmet 0 yorum

Devamını Oku...

Diyarbakır Can Radyo Dinle

Yazar fotoahmet 0 yorum

Devamını Oku...

Yalan Söyleyen Nasıl Anlaşılır

Yazar fotoahmet 1 Temmuz 2016 Cuma 3 yorum

Yalan Söyleyen Nasıl Anlaşılır.

Yalan Söyleyen Erkek yada Kadın Nasıl Anlaşılır – Yalan söyleyen erkeği yada kadını yalan söyleyip söylemediğini anlamak bu yazıyı okuduktan sonra sizin için sorun olmayacak. Karşınızdaki kişinin anlattıkları doğrumu yalanmı onu anlamak için dikkat etmemiz gereken şeyler nelermiş beraber inceleyelim buyrun;
1.Tutarsızlık
Yaptıkları ile anlattığı arasında tutarsızlık var mı yok mu bakabilirsin
2.En ummadığı soruyu sor
Yalan söyleyen bir insanın mutlaka iyi ve sağlam bir hikâyesi vardır. Ve sizin ne sorabileceğinizi bilerek yanıt verirler İnternetteki web yalanlarını yakalamak için yalan söylediğiniz kişiyi iyice izleyin. En umulmadık bir anda hazır olmadıkları bir konuda bir soru yöneltin.
3- Davranışlarını değerlendir
Yalanın en önemli göstergelerinden biri davranışlardaki değişiklidir. Genel olarak heyecanlı olan biri sakinse veya sakin biri heyecanlıysa dikkat edin farklı bir şeyler oluyor demektir.
4- Duygulardaki samimiyetsizlik
Çoğu insan sahte gülümseyemez Zamanlama hatası vardır ve normal gülümsemeden çok daha uzun sürer veya diğer davranışlarla karışır. Bazen kızgın yüzle, gülümseme iç içedir. Dudaklar doğal gülümsemeden daha küçük ve daha cansızdır.
5- İçten gelen tepkilere dikkat
İnsanlar genellikle yalanlarını geçiştirirken şöyle der; ‘İçten gelen bir tepki veya kadına, erkeğe özgü bir sezgi’ ama bu doğru duyguların sapmasından başka bir şey değildir. İçgüdüler yalanların açıklamasında inandırıcı değildir.
6- Çok küçük hareketleri izle
Çok küçük hareketler mimikler ifadelerin ön açıklamasıdır. Genellikle ikinci dakikanın 25. sn civarında bir gizli duyguyu anlatır. Yani bir kişi çok çok mutlu görünüyorsa gerçekte bazı şeyler için üzülüyor olabilir. Gerçek duygusunun anlaşılmasından duyduğu korku bir an için yüzünde belirir. Gizlenen korku, mutsuzluk, kızgınlık, kıskançlık her neyse bir göz kırpması anı kadar kısa sürede yüze yansır. Bunu yakalamak büyük bir hünerdir. Yapılan araştırmalarda hemen hemen katılanların %99′u bu mikro mimikleri işaretleri göremedi fakat bu bir saatten daha kısa zamanda öğrenilebilir Mikro hareketler sebebi söylemez. Sadece gizlenen bir duygu olduğunu gösterir.
7- İnkâr etme
Yalan söyleyen kişinin hareketleri, söyledikleri, ses tonu, mimikleri birbirini tutmaz. İnkârı gösteren bazı davranışlar vardır.
8- Endişe veya tedirginlik
Karşınızdaki konuşurken gözlerinize bakamıyorsa ve bu onun her zaman ki hali değilse yalan söylediğinden şüphelenebilirsiniz. Uzağa bakıyor terliyor ve tedirgin endişeli bakıyorlarsa hiçbir şey normal değildir.
9- Çok çok fazla detaycılık
Eğer birisine ‘Nerede kaldın?’ diye sorduğunuzda karşınızdaki ‘Markete gittim ve yumurta süt şeker almam gerekiyordu ve bir köpeğe çarptığım için çok yavaş gitmek zorunda kaldım’ gibi detaylı olarak bir şeyler anlatıyorsa yalan söylediğinden şüphelenebilirsiniz. Çok fazla detay onları içinde bulundukları durumdan kurtulmak için düşünülen bütünlük içeren bir yalan olabilir.
10- Gerçeği görmemezlikten gelme
Birisine gerçeği anlatmak yalan söylemekten daha fazla kabul edilir. Herkesin bildiği bir şeyin arkasına sığınarak yalan söylenebilir. Böylece insanların kafası karışır ve söylenilenin doğru olabileceği düşünülür.
Devamını Oku...

Aşk Acısı Nasıl Geçer

Yazar fotoahmet 1 yorum

Aşk Acısı Nasıl Geçer.

Aşk acısı sözlerini daha önce sitemizde yayınlamıştık ama bu sefer Aşk Acısı çekenler için Aşk acısı nasıl geçer hakkında bilgiler vereceğiz. Aşk acısı çekenler devamlı nasıl geçecek bu aşk acısı psikolojikmi yoksa daha da kötü bir hastalıkmı diye soruyorlardı işte cevaplar;
Aşk acısı çok tehlikeli bir şey bunu 15, 24, 44, 64 diye de sınırlamak mümkün değil kaç yaşında olursak olalım insan ayrılmaya karar verirken de zorlanıyor. Kişi sevmese beraber olmak istemese de bir şekilde ilişkiyi bitirmekte zorlanıyor. Sağlıklı ayrılma süreci nasıl işler, ayrılma zamanı geldiğinde kişi ne yapmalıdır?
Ayrılık çok ciddi bir konu herkesi çok fazla etkiliyor. Ayrılığın resmi tarafı boşanma, boşanmada her iki tarafı çok etkileyen özellikle erkeği çok çok etkileyen bir durumdur. Ayrılık konuşarak olmaz. Son dönemlerde ‘ayrılığı konuşalım’ söylemi çok popüler fakat ayrılık konuşulmaz. Karşı tarafa ‘seni artık sevmiyor’ diyeceksiniz o konuşmada karşı tarafta ‘beni sevmiyorsan başkasını seviyorsun’ diyecek. Siz bu durumda ya dürüst davranıp ‘evet başkasını seviyorum’ dersiniz, alacağınız cevap; ‘eyvah! Sen bunu nasıl yaparsın?’dır. Ya da ‘artık seni karım ya da kocam gibi göremiyorum’ diyeceksiniz. Burada da dinamikler işlemeye başlar. İstenmeyen kişi zorla o evde oturamaz.
Böyle bir durumda ikinci şans talebi de devreye girebilir ve istenmeyen bir ilişkinin uzun süre devamına da sebep olabilir değil mi?
Ama olmuyor. Eğer orada sizin ruh sağlığınız, hayata bakış açınız eğer dengeli ise bunu hazmetmeyi bilmeniz gerekiyor. İnsanın en önemli özelliği vedalaşmayı bilmesidir. Yani her an, her şekilde bir durumdan insan vedalaşabilir. İşten çıkarılabilirim, ölebilirim, eşimden ayrılabilirim vedalaşmak insanlar içindir. Beş çocuğum var, şimdi ne olur gibi bahanelere sığınıp vedalaşmamak olmaz. Sizi sevmeyen bir insanla, size artık eski duygularını beslemeyen bir insanla beraber olmak sizi inanılmaz derecede deprese edecek, örseleyecektir. Herkesi seven bir başkası çıkıyor ve vardır. Ayrılıkta elbette acı çekilecek ama bu ayrılık acısı altı aydan uzun sürmez. Altı aydan sonra hala ayrılık acısı geçmediyse müdahale edersiniz.
Müdahale nedir? Psikiyatrik tedavi mi?
İlaç, psikoterapi vb. Mesela buradaki sıkıntı şudur; Ben ‘ayrılıyorum’ dedim ve çektim gittim. Siz iki de bir ‘tekrar beraber olalım mı?’ diyorsunuz. Tam ben sizi gömecekken siz iki de bire kafanızı çıkarıyorsunuz ve ben o matemi tamamlayamıyorum doğal olarak bitiremiyorum. Bu noktada siz bana zarar vermeye başlıyorsunuz. O noktada kişinin kendi disiplini devreye girmeli ve kapıları kapamalıdır.
Sevgililerin yanında çiftlerin arkadaşları da ilişkileri öldürmüyorlar.
Bazen arkadaşlar şöyle söylerler ‘aa biliyor musun ne yaptı ya da o aslında seni çok seviyor’ bütün bunlar matem döneminin uzamasına sebep olur.
O zaman içimiz de bir şey bittiyse konuşmaya gerek yok diyorsunuz.
Evet, konuşmaya gerek yoktur. Arkadaş da kalınmaz pek bu durumlarda, arkadaş kalalım, arada oturup tavla oynayalım ya da çocuğumuz için birlikte tatile gidelim gibi şeyler çocuk için de çok tehlikeli çocuk da şizofreniye dönüyor.
Bilimsel olarak ayrılık acısı gerçekten altı ay mı? Yıllar öncesinde kalmış bir ilişkinin taraflarından birinin evlendiğini ya da sevgili olduğunu duyduğunda da kişi de sinir bozukluğu olabiliyor ayrılık acısı bitmiyor mu? Bu sinir bozukluğunun sebebi nedir?
Bu benim bıraktığımı bıraktılar gibi bir şey ‘ben beğenmemiştim, nasıl beğendiler?’ gibi bir his olabilir ya da alışkanlıklarımızı da seviyoruz. Bir yaşanmışlık varsa o yaşanmışlık içinde bir bağlılıkta söz konusu, bitirdiniz ama bir sürü anı da var biriktirdiğiniz, o anılarla ilgili durumlar bir şekilde hafızaya geri çağrılıyor ama daha sonra insan onu da aşabiliyor.
Terk edilen kişi hep orada kalsın, belki bir gün dönerim gibi bir düşünce de buna sebep oluyor olabilir mi?
‘Ben bıraktım bak hala toparlanamadı, acı çekiyor’ gibi bir his de etken olabilir ve bunlar çok doğaldır. İnsanın doğasında kıskançlık var, bu kıskançlığın abartılmaması, hastalıklı bir hale dönüştürülmemesi gerekiyor.
Devamını Oku...